KURDISTAN/SYRIA: Anarchists join struggle against ISIS in Kobane

The city of Kobane has been under attack by Daesh (ISIS) fascists for a number of days leading to a mass exodus of Kurds from the city. But many Kurds are now returning to fight and defend the city despite being pushed back at the border by Turkish forces. Inside the border, Kurdish forces along with the Free Syrian Army continue to fight against Daesh.

Turkish and Syrian Kurds tear down the border fence to cross into Kobane in neighboring Syria. Photo:AFP

Turkish and Syrian Kurds tear down the border fence to cross into Kobane in neighboring Syria. Photo:AFP

Among those going to support and defend the city have been comrades from the Turkish anarchist group DAF (Devrimci Anarşist Faaliyet/Revolutionary Anarchist Action).

comrades from DAF join the struggle to defend Kobane

comrades from DAF join the struggle to defend Kobane

 

Below is a Statement from Revolutionary Anarchist Action- Devrimci Anarşist Faaliyet:
IN SHINGAL, KOBANE AND ALL ROJAVA, ISIS IS DEHAK AND PEOPLE ARE KAWA
In Kurdistan, people are fighting against ISIS, “the procreated violence” given birth by capitalism and the states that start wars for their own benefits. ISIS, subcontractor of the states that pursue income strategies on the region, is attacking people while yelling “islamic state!” and “holy war, jihad!”. People are suffering from hunger and thirst, getting ill, getting injured; migrating and dying. They are still fighting in that struggle for existence. People are fighting not for the schemes and strategies around meeting tables, not for income, but for their freedom.
As freedom is to exist in danger of being non existant. As freedom is to live. Like the fight of Kawa, defending the life by resisting against Dehaks.
And now, USA, EU, Turkey; all the states that have expectations of income from the region, are establishing coalitions against ISIS, the “procreated violence” which in reality isn’t a disturbance to them at all. The ones who don’t like their position in the coalition start scheming, relations are getting tense and loose, and then tense again, while all the sides are changing their speech from dawn to dusk and acting inconsistent.
After all, this is the most obvious feature of any state. States can’t be expected to stand straight because states are spineless. Spineless states whose only expectation is income, would be founding ISIS yesterday, repenting it today and recognizing the islamic state tomorrow. And people will always be fighting for their future and their freedom, just like in the past.
Salutations to everyone who fight and defend the life in Rojava.
All the plots of states and capitalism will be destroyed, procreated violence will be extinguished, ISIS will lose against the freedom fighters and the people will be victorous as always. We take our belief in freedom from Kawa that stood against Dehak. And we take our belief from many comrades fighting against Dehaks.
WE ARE ALL KAWA AGAINST DEHAKS.

DAF in Kobane

DAF in Kobane

About tahriricn

bringing together anarchist perspectives from the Middle East, North Africa and Europe

Posted on September 28, 2014, in Middle East and tagged , , , . Bookmark the permalink. 9 Comments.

  1. Reblogged this on The Free and commented:
    IS BEHEADS WOMEN FIGHTERS. KURDISH AND TURKISH ANARCHISTS IN KOBANE RESISTANCE
    ”The Syrian Observatory for Human Rights, a UK-based activist group that monitors casualties from the three-year-old conflict in Syria, reported that there had been at least five air strikes south and south-east of Kobane.

    It said nine Kurdish militiamen from the Popular Protection Units (YPG) and an IS militant had been killed in clashes overnight.
    Strikes 30 Sep

    The Syrian Observatory also reported that IS had beheaded five Kurdish fighters, including three women, as well as four Arab rebels and a Kurdish civilian who had been captured during clashes 14km (8 miles) west of Kobane on Tuesday.

    Images have been posted online purportedly showing the women’s heads placed on a cement block in the town of Jarablus, which is held by IS, according to the Associated Press.

    At the border fence itself, desperate civilians are huddled with their vehicles and livestock, our correspondent says.” ( BBC. 1st Oct 2014)

  2. Looking to get in some contact, even through second or third parties, with anyone doing support for comrades from DAF or other anarchists on the ground in Turkey and Syria.

    Soli!

    Dave
    Denver ABC

  3. solidarity from the disposable daylabor living in osaka, japnese islands. right now, also i resist a tyrannt in my working place. if you will have some mpeg4 files of your struggle in kurdistan area, send them to: kitakawachi_nojuku(no scums)yahoo(dot)ca
    then, i will be able to sell them and will be able to send you all of them as the solidarity. thanx. in struggle against the poverty & tyrannts.(a disposable daylabor)
    https://voiceofrebel.wordpress.com/

  4. look forward to what fortuitous about Turkish anarchist …
    greetings and solidarity from
    frankfurt Germany

  5. with brave women and men ypg’s fighters against the barbarians in Kobane!

  6. KÜRDİSTAN, IRAK, SURİYE ve TÜRKİYE SORUNU

    Irak ve Suriye devletlerinin yıkılışı veya deforme edilişi ile Kürdistan devletinin ortaya çıkışı kaçınılmazdır. İŞİD (DAİŞ), son noktada Sunni halkın temsilcisi olarak ortaya çıktı. Geleneksel Sunni yaşam yerlerini bir anda ele geçiren İŞİD, yabancılar tarafından çizilen eski sınırların yapay olduğunu ortaya koydu.

    Her halkın yaşam yeri kendisi için vazgeçilmez bir içeriğe sahiptir. Sunni halk, hangi politik şekle sahip olursa olsun kendi öz topraklarında özgür yaşama hakkına sahiptir. Aynı şekilde Kürdistan halkının yaşam yerleri de kendisine aittir ve bunlar, eskiden olduğu gibi artık Arap veya Türkler’e geri verilmeyecektir.

    Bağdat’ın güneyini kapsayan başlıca Şii yaşam yerleri de Şii Araplara aittir.
    I. dünya savaşından sonra Ortadoğunun Kürt, Sunni ve Şii halkları, zoraki bir şekilde, sahte devletler kurularak, kendi iradeleri dışında oluşturulan yönetimlerle baskı ve zulüm altına alınmış ve oluşturulan yapay devletlerce idare edilmişlerdir.
    Şimdi gelinen bugünkü zaman sürecinde, bu durumun alt üst oluşu kaçınılmazdır. Irak ve Suriye devletleri can çekişiyor. Türk devleti ise sırada bekliyor…Eski sınırlar zorlanıyor, Ortadoğu halkları kanları ile eski sınırları karalıyor, değiştiriyor ve gerçek haritaları kendi iradeleri ile çizmek istiyorlar!

    Kürt halkı, hayali Arap devletleri için savaşamaz: şimdiki Irak ve Suriye devletleri kağıt üzerinde kalmış durumdadır. Kürdistan insanı, kendisine düşman bir gücün, var olmayan bir devletin, Irak veya Suriye gibi devletlerin yeniden ortaya çıkması veya onların son kırıntılarının devlet diye anılması, kukla hayalet devletlerin zoraki şekilde korunması için mücadele edemez.
    Kürt halkı bu hayal ve sahteliklerden çok çekti. Türk ve Arapların ırkçı kültürleri altında inim inim inleyen Kürdistan halkı 100 yıl geçmesine rağmen hala kendi iradesi ile hareket etme hakkına sahip değildir. Şii Araplar savaş esnasında bile Kürt düşmanlığından vaz geçemiyorlar. İŞİD’den geri alınan Kürt köylerine Kürt bayrağının asılmasını kabul etmiyorlar.

    Irak devleti diye lanse edilen Şii Araplar, biraz daha kuvetlenseler, Kürtler’e bir soykırımı da kendileri yapacaklar!

    Kürtler hala devlet sahibi değildirler. Arap ve Türklerin bütün vaatleri boş çıktı. Ortak devlet kurma da bir ütopyadan ileri gitmedi. Sunni ve Şiiler Kürt halkının devlet kurma hakkını hiç bir zaman tanıyamayacaklardır! Irak devleti adı altında savaşan Araplar, Kürtleri nasıl yokedeceklerinin hesabını şimdiden yapıyorlar. Sunni halkı temsil eden İŞİD zaten Kürtleri yok sayıyor ve toplu katliam fetvasını uyguluyor, Türk devleti ise pusuda bekliyor!
    Bu şartlar altında, Kürt halkının, kendi iradesini kullanarak, kendi kaderini kendi eliyle çizme durumu öncellik kazanmaktadır. Nasıl ki, Sunni halk kendi İslam devletini (İŞİD) kurduysa, Kürt halkı da kendi topraklarında Kürdistan devletini kurmalıdır.
    Kürtler, Sunnilerin topraklarına dokunmayacaktır, aynı şekilde Şii halkın da kendi yaşam alanlarında bir Şii devleti oluşturma hakları vardır. Irak devleti artık yoktur. Şii’ler, Kürtlerin haklarını yok saymak için sahte IRAK devleti paranoyasından vaz geçmelidirler. Sunniler bundan çoktan vazgeçti, İŞİD kendi Sunni İslam devletini kurdu. Aynı şekilde, Şii ve Kürtler de dürüstçe kendi öz devletlerini kurmalı ve uluslararsı bir konferanla bu devletlerin sınırları onaylamalıdır.
    Herkes bağımsız ve özgürce yaşama hakkını kullanmalıdır. Suriye’ deki Alevi ve Hiristiyan halkları da kendi topraklarında bağımsız devlet kurma haklarına sahiptirler. Sahte devletler, uydurma sınırlarla bir yere varılamaz! Zoraki sınırlar içerisine sıkıştırılıp ezilen halklarla barış kurulamaz, tam aksine, halkların kendi iradelerine rağmen kurulan zoraki devletlerin kendileri bütün bu çatışmaların ana kaynağıdır, zoraki sınır ve devletler sonsuza kadar savaş demektir.

    Aynı şekilde Türkiye diye adlandırılan alanda da başlıca 4 ayrı halk yaşamaktadır: Kendilerine Türk denilen Balkan ve Kafkas göçmenleri, her ne kadar Suriye ve Irak’dan farklı olduklarını idda etselerde, gerçek durum Suriye’ye çok benzemektedir. TC, Kürt, Laz ve Alevi halklarını, dağılmakta olan Irak ve Suriye devletlerinden daha az ezmemektedir. Suriye’de Kürtler otonomi elde etmişken, TC, bırakın bunu, hala dil ve isim konusunda 1. dünya savaşının kırmızı çizgilerini savunmaktadır.

    Irkçı temelde kurulan TC, aslında Irak ve Suriye devletlerinden çok daha geridir. Irak’da, Kürt otonomisi, yarı resmi bir devlettir. Türkiye’de ise Kürtlerin hiç bir hakkı olmadığı gibi asimilasyon ve yoketme sürecine son hızla devam etmektedir.

    Türk devleti, yıkılmakta olan Irak ve Suriye devletlerinin ayakta kalabilmeleri, veya onların yerine oluşabilecek yeni formasyonlarda, birincil derecede, Kürtlerin doğal haklarının yok edilmesini sağlayacak yapılanmalar için çırpınıp durmaktadır. Türkiye varını yoğunu buna yatırmaktadır…Bu anlamda TC, Ortadoğu’da Kürtlerin en büyük düşmanıdır.
    Türk devleti, Irak veya Suriye devletlerini sevdiği için değil, onların varlığı ile Kürtleri yok etmek, Kürt’lerin devlet kurma haklarını ellerinden alma mücadelesinde, Türkiye’ye destek verdikleri için, can çekişen bu devletlerin devamında diretmektedir.

    Türk devleti, Ortadoğu’da herşeyini, Kürtlerin başarısızlığı, Kürtlerin bağımsız bir halk olarak yok olmaları hedefi doğrultusunda ortaya sürmekte, devlet ideolojisini ve bütün ana doktirinlerini buna göre şekillendirmektedir. TC’nin Ortadoğu’da süren iç savaşlara her müdahelesi, onun, tarihten hiç bir ders çıkarmadığını, Kürtler’i, parçalayıp Araplarla beraber yönetme dışında yeni hiç bir şey üretmediğini göstermektedir.

    TC, canla başla eski statükodan yanadır, ama eğer bunda başarılı olunmazsa, bunun yerini alacak yeni statükolar da da Kürtleri eskisi gibi tutmakta karalı gibi görümektedir! Bu durum, Kürtler’e yapılacak en büyük düşmanlıktır. Kürtler, Türk veya arap toprağı değil, kendi öz vatanlarında bağımsız ve özgürce yaşamak istiyorlar… Türkler’in bu düşmalığı sonsuza kadar savaş anlamına gelmektedir.

    Sınırsız savaş, daimi düşmanlık ve çatışma yerine, bu kördüğüm bir an önce çözülerek özgür Kürdistan devleti kurulmalı ve Ortadoğu haklarına gerekli müjde artık verilmelidir.

    Saygılar ve Selamlar

    Ferdi Kader, B. Zeynep Aker, Dursun İlkas, İsmail Balkır, Kazım Sincan, Sevda Suner, Murat Demir

  1. Pingback: Syrian Kurds VS. the ISIS from more than one angle. | nng03

  2. Pingback: Turkish anarchists join Kurds in last stand in Kobane | The Free

Leave a comment